24 Ocak 2010 Pazar

Firinda Balik




Malzemeler:
  • Balık
  • 2 soğan
  • 2 domates
  • paprika biberi
  • zeytin yağı
  • Salça
  • kekik, maydanoz, biberiye, tuz..
Balık olarak evde "rode poon" vardı, sanırım bir Kuzey Denizi balık türü. İngilizce olarak yanılmıyorsam gurnard olarak biliniyor. Ama başka bir balıkla da elbet yapılabilecek çok pratik bir tarif. İlk kez denedim zaten bende bugün.

Balıkla bir güzel temizlenir, yıkanır, tuzlanır ve sıra sıra bir borcama yerleştirilir. Soğan, domates ve biber küp küp doğranır, içine bir tatlı kaşığı kadar salça, isteğe göre tuz, kekik, maydanoz, biberiye ve bir yemek kaşığı kadar zeytinyağı eklenir. Bir tabağın içinde hepsi güzelce karıştırılıp balıkların üstünü örtecek şekilde yayarak dökülür. Borcamın üstünü alüminyum folyo ile kapatılıp, önceden ısıtılmış fırına verilir.

20-25 dakika sonra folyoyu alıp, balığın üstündeki sosları kenara sıyırıp, tekrardan bir 10 dakika kadar fırına geri sürülür. Ve yemeğimiz hazırdır. Güzelce servis edilip, afiyetle yenir.

13 Ocak 2010 Çarşamba

blogda ki filmler

Çevirilerim hakkında ara sıra mail aldığım için ve bazı çevirdiklerimi bu blogda da tanıttığım için; tanıtım videolarıyla, çevirdiğim çarpıcı satırlarla veya şiirlerle, film hakkında açıklama veya yorumlarla.. bunların hepsini bir sayfada toplamanın iyi olacağını düşündüm, hem başkası hem de kendim aradığımda kolaylıkla bulabilelim diye.



Efter brylluppet (2006)
After the wedding - Düğünden sonra

Tummien perhosten koti (2008)
the home of the dark butterflies - Kara kelebeklerin evi

Oorlogswinter (2008)
Kış ayazında savaş - war in wintertime

Bi-mong (2008)
Dream - Rüya

99 Francs (2007)

Gake no ue no Ponyo (2008)
Ponyo on the cliff - kücük deniz kız Ponyo


Zwartboek (2006)
Black book - Kara kitap

Hakase no aishita sûshiki (2006)

Profesör ve denklemi

Jeux d'enfants (2003)
Love me if you dare - cesaretin var mı aşka

Ben X (2007)

10 Ocak 2010 Pazar

Inta Omri

Sen Benim Ömrümsün
Türkçe Tercüme

Gözlerin beni kaybettiğim günlerime döndürdü
Bana geçmişten ve onun acılarından pişman olmayı öğrettiler
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir yaşamdı
Hayatımın bu kısmını nasıl kabul ettiler?
Nurunla yaşamımın gündoğumu başladı
Senden önce yaşamımın ne kadar fazlası kaybedilmiş?

O boşa giden bir geçmişti sevgilim.
Kalbim senden önce mutluluk görmedi.
Kalbim hayatta acı ve ıstırabın tadından başka asla bir şey görmedi.
Hayatı sevmeye henüz şimdi başladım.
Ve yaşamımın benden kaçmakta olduğundan kaygılanmaya başladım
Senden önce her mutluluk için acı çekerdim

Gözlerinin ışığında onlar benim rüyalarımı buldular
Ey benim kalbimin hayatı ...sen benim hayatımdan daha değerlisin.
Neden senin aşkınla uzun bir süre önce karşılaşmadım?
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir yaşamdı.

Hayatımın bu kısmını nasıl kabul ettiler?
Işığınla, gündoğumunu başlatan hayatımsın sen benim
Harikulade geceler, muhabbet ve büyük aşk!
Uzun zaman önce kalbim seni özlemekteydi
Aşkı benimle yudun yudum tat,
Kalbimin merhameti senin kalbinin merhametini özlüyor.

Gözlerini bana o kadar yaklaştır ki, Gözlerim senin gözlerindeki yaşamda kaybolsun.
Aşkım gel ve yeter
Kaybettiğimiz şey az değil, ruhumun sevgilisi
Senin gözlerini görmeden benim, gözlerimin gördüğü herşey boşa geçmiş bir hayattı
Hayatımın bu kısmını nasıl saydılar?
Işığınla hayatımın sabahı başladı

Sen tüm günlerimden daha değerlisin
Tatlılığına beni de al
Beni evrenden uzaklaştır
Uzaklara, uzaklara
Ben ve sen uzaklara. Yalnız,

Aşkla günlerimiz aydınlanacak
Birbirimizi özleyerek geceler geçiririz
Senin sayende gündüzlerle barıştım
Senin yüzünden zamanı unuttum
Seninle acılarımı unuttum
Ve seninle sefaletimi unuttum

Gözlerin, yitirdiğim günlerime beni geri götürdü
Geçmişten ve onun acılarından pişman olmayı bana öğretti
Senin gözlerini görmeden benim gözlerimin gördüğü herşey, boşa geçmiş bir hayattı
Hayatımın bu kısmını nasıl saydılar?
Işığınla hayatımın sabahı başladı

söz:Ahmed Şefik Kamil
müzik: Muhammed Abdülvahab




nice 10'lara bir tanem :)

3 Ocak 2010 Pazar

Cevizli muffinler

Malzemeler:
  • 1 bardak şeker
  • 1 bardak süt
  • 1 bardak sıvı yağ
  • 5 yumurta
  • vanilya şekeri
  • 1 paket kabartma tozu
  • 500 gram kek unu
  • limon/portakal rendesi
Kabın içine 5 yumurta kırılıp bir bardak da şeker ilave edilip köpürünceye kadar çırpılır. Eğer aceleniz yoksa ve üşenmiyorsanız beyazı ve akını ayrı kaplara alıp, şekerini beyazla birlikte çırpıp, sarıyı da ayrı çırparsanız biraz daha kabarması gerekir. Kekin iki tane önemli püf noktası vardır. Birincisi yumurtaların çok güzel çırpılmaları, ikincisi de pişerken fazla yüksek derecede pişirilmeyip, fırın kapağının kesinlikle açılmaması. Yoksa kaparmak şu yana dursun, kek içine çökecektir.
Yumurta ve şeker çırpıldıktan sonra, kaba yağ ve süt de teker teker ilave edilip çırpılır. Ununu azar azar miktarda eklerkene içine vanilya şekerini ve kabartma tozunu da koynayı unutmayın. Un ile birlikte karıştırılırsa pırtılanmaz. Limon ve/veya portakal kabuğunu da rendeleyip ekstra aroma katması için harcımızın içine ekleriz. Kek hamuru kıvama gelene kadar un ilave etmeye devam edilir. Muffin kalıplarına doldurulup, üzerine cevizler konulur. Ceviz aslında benim son anda aklıma geldiği için, normalde harcın içine koyuyorum, içinden çıkması daha güzel. Üstüne konulunca da görünüşte hoş duruyor. Tabii isteğe göre ikisi de yapılabilinir.

Önceden ısıtılmış 170 derece civarı sıcaklıkta yaklaşık 35 dakika pişirilir. Eğer kullandığınız kek kalıbı derinse, pişme süresi ona göre artıyor. soğuduktan sonra servise hazır.
Afiyet olsun!

mozarella soslu makarna






Daha yeni bir tarif için buraya bakabilirsiniz:



Malzemeler:
  • makarna
  • mozarella peyniri
  • soğan
  • paprika biberi
  • 3/4 domates
  • salça, tuz, baharat
Makarna bildiğimiz usülde haşlanılır ve süzülür. İsteğe göre yarım ya da bir paket. Yani sos yarım paketlik aslında, ama az kullanırım derseniz 1 pakete de yeter elbette. Küp küp doğranmış soğan ve paprika -tercihen kırmızı, domatese o daha yakışıyor, olmazsa yanına birazda yeşil olur- o da yoksa normal sivri biber de olur - yağda sotelenir. Domatesleri de küp küp doğrayıp harcın içine ekledikten ve biraz harmanladıktan salça eklenir. Sos bol olsun diye isteğe göre yarım veya bir çay bardağı kadar kaynar su eklenir. Kapağı kapatılıp kısık ateşte şöyle bir 5 dakika kadar kaynatılır sulansın diye.

Mozarella peynirini ben dilim dilim doğramıştim ama soğuyunca peynir katılaşıyor, onun için küçük küp halinde doğrayıp tavanın içine ilave etmek daha iyi. Şöyle bir 5 dakika kadarda o pişirilir. Tabağa makarna koyup, üstüne de sosu yayıp servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun!

1 Ocak 2010 Cuma

Firinda Mantar


Malzemeler:
  • mantar (300-400 gram)
  • kıyma (100-200 gram)
  • 1 sogan
  • 1 biber
  • salca
  • tuz ve baharat
  • mozarella peyniri
Miktarlar aşağı yukarı bu kadar.. eğer mantar artarsa tepsiye boş yerleştirebilirsiniz ve harç artarsa ekmek arasına koyup afiyetle yiyebilirsiniz :)
Sogan ve biberler yağda biraz sotelenir. Tercihe göre paprika biberi de olabilir, yeşil sivri biber de, artık evde ne varsa.. bibersiz de olabilir elbette. Kıyma ilave edilip bir güzel soganla harmanlanır. Tuz ve isteğe göre baharatlar eklenir ve rengi dönünce biraz salça ilave edilip birlikte pişirilir. (Aynı karnı yarık harcı yapar gibi diyelim). İsteğe göre domates de ilave edilir ama mantar doğasında fırında veya tavada kendinden sulandığı için fazla sulanmasın diye bu seferlik domates tercih etmedim.

Mantarları güzelce yıkayıp bir kaba aldıktan sonra biraz tuzla ovalayıp tuz yedirilir. Kaşık yardımıyla iç harç mantarların içine doldurulur ve isteğe göre bazılarının üstüne mozarella peynırı konulur. Tabii mozarella yerine kaşar peynir de yakışır, sulu isterseniz ince bir dilim domates de olur. Artan mantarları mozarellayla da doldurabilirsiniz. Hem fırında sırf tuzlu mantarda çok leziz oluyor.

Fırın tepsisine yerleştirip yüksek derecede yaklaşık bır 15 dakika pişirilir. Mantar fazla pişmeden de yenilebilen bir sebze olduğundan ve iç harç zaten pişmiş olduğundan 10-15 dakika pişmesi yeterli gelir sanırım.
Afiyet olsun!

Hos geldin 2010




2010 yılı hepiniz için umarım sağlık, sihhat ve afiyetle geçen bir yıl olur..
Hedeflerinize ulaşacağınız, geçen seneyi aratmayacak 365 gün ve onun ardından gelecek yıllar olur inşallah..

2010 bizim için çok özel bir sene olacak..
Kısmetse yüzüklerimizi sağdan sol ele trasfer edeceğiz, öyle değil mi canım?

Sana "evet" dediğim günden beri, ben eski ben değilim, her günü dolu dolu yaşıyorum. Bunun için sana teşekkür ederim.. ama senin de aynısını hissedip yaşadığını biliyorum. 2010 ortasından itibaren bu mutluluk bir kat daha artacak umarım..

2010'a seninle girmek çok güzeldi..
iyi ki varsın, iyi ki benimlesin..
Seni seviyorum :)