23 Eylül 2008 Salı

BEN X'e tesekkur

Ben X filmini gerçekten severek çevirmistim, izleyen arkadaslarda sag olsunlar benimle hem fikir olduklarini gösterdiler. Aslinda farkli "ilginç" film çevirilerim oldu ama sanirim Ben X insanlarin içinde bir seyleri uyandirdi, bazi insani duygularimizi tetikledi. 20'den fazla tesekkür emaili geldi, bazilarini sizlerle paylasmak isterim:
asil begendiginiz için de ben tesekkür ederim :)

***
İzlediğim bir filmi beğendiğim çok görülmemiştir ama benX gerçekten hoş bir filmdi.. Altyazı sitelerinde sadece sizin çevirdiğiniz altyazı vardı ve bu güzel film anısına size teşekkür etmek istedim.. Cevap yazmanıza gerek yok sadece; teşekkürler..

***
Hayatimda izledigim en guzel filmlerden biri olan Ben X'in altyazisi icin gosterdiginiz emek ve zamana tesekkurler. Elinize saglik, basarilar dilerim..

***
Ben X çevirin muhteşem olmuş, ne diyeceğimi bilemiyorum sabahın köründe damn it! serinlikle beraber içime işledi film, çeviri için saol..

***
Muhteşemdi...
Bunu izlememi sağladığınız için
çoookkk.. çookkk teşekkürler....
Elinize ve aklınız sağlık......
İyi ki varsınız.....
Not: cevap beklemiyorum.

***
merhaba,
email adresinizi BenX filminin altyazısında gördüm.
sadece merak ettiğim şey, acaba KKTC 'de üniversite okudunuz mu? onu öğrenmek istiyorum.
kolay gelsin, saygılar ...

***
dün gece izlediğim filmin sonuna imzanı atmışsın altyazılar sana aitmiş filmin adı BENX teşekkür etmek istedim sadece...

neyse... güzel bak kendine...

***
Merhaba Aybike,
Bu sabah, senin güzide çevirinle bezenmiş olan Ben X adlı şaheseri izledim. Beni içten bir biçimde etkileyen nadir filmlerden biriydi, senin de katkınla tabii ki. Bu güzel filme, ancak bu kadar kusursuz bir altyazı yakışırdı. En küçük bir hataya yer bırakmadan tüm filmi doyasıya yaşamamı sağlayan, akıcı ve yalın bir çeviriye imza atmışsın. Bu harikulade çevirin sayesinde Felemenkçe bir filmi, sanki anadilimmişçesine izledim, sevdiklerime de izlettireceğim. Çeviri kabiliyetine hayran olmamak mümkün değil...

***
Merhaba ve iyi geceler.

Biraz önce seyrettim çeviriniz olan filmi. Tam sonunda "kim olsa da göstersem, kim olsa da söylesem" diye kursağımda kalmışken sizin mail adresinizi gördüm. Bazı olayları da bizzat yaşadığım için geçmişte, eh, açıkçası anıra anıra ağladım burda.

Çeviri için elinizi sağlık.
Selam ve Sevgiler

***
merhabalar!
az önce çevirdiğin ben x filmini izledim hayatımda izlediğim en güzel filmlerden biriydi sana çoookk çooook çoook teşekkür ederim eğer çevirdiğin başka filmler varsa onları da izlemekten çok mutlu olurum bu filmi çevirmekle en azından bana hayatımın en güzel filmini izletme olanağı verdin diline yüreğine sağlık.bir çok insana izletilmesi gereken bir film.dediğim gibi çevirdiğin başka filmler varsa izlemekten çok mutlu olurum..

iyi günler...

***
birşey sormak istiyorum da onun için rahatsız ediyorum. Ben X'i seyrettim.
Çeviri : Aybike Gülfem yazıyordu, sen mi çevirdin türkçeye?
Film çok güzel zaten eline sağlık :) benim de merakım var swedish, norwegian dır falandır. ondan sordum

hadi ya ben swedish sandım gerçekten : ) ayrıca "kokusu bile yeterdi.. henüz keşfedilmemiş bir adada keşfedilmeyi bekleyen bir mevsimin kokusu. o güzel boynunu bana çevirmiş manzayarı seyrederken ben dudaklarımı aynı bir bayrak gibi özgürlüğümün nişanesi olarak oraya nasıl yerleştiriceğimi düşünüyordum." ben hayatımda böyle bir sıfat duymadım ya çok güzel :D neyse teşekkür ederim bilgi için. gerçekten swedish sanmıştım dutch mı$. :)

***
Altyazı çevirmek ayrı bir şey; yaptığın çeviriye kendini adamak ayrı bir şeydir. Aybike'nin yaptığı çevirilere kendini adaması ve çevirirken filmle bütünleşmesi, yaptığı işin kalitesini bir kaç daha arttırıyor. Kendisine bu denli özenli ve özverili çeviri yaptığı için teşekkür ederim.

14 Eylül 2008 Pazar

Kalbin üzerinde titreyen hüzün (2)

Söz başı(yazarın kaleminden)

Kimi zaman sevdiğimizin ne olduğunu bilmeden severiz. Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda O’ndan başkasını sevdiğini zannedebilir... Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir. Her aşk O’na çıkar sonunda, O’ndan başkasını sevmek imkânsız gibidir. Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir.
Bu yüzden değil mi ki kendini kaybetmek gibi görünen aşk, aslında kendini bilmek. İstese de insan O’ndan özgeyi sevme şansı yok. Şans sözcüğü yok lügatlerde bundan böyle. O’ndan özgeyi sevme ihtimali yok. Ve neyi sevdiğini bilenle bilmeyen arasındaki fark sadece bilmenin bilincinden ibaret.
Sevginin yanılgısı yok. Yanlış olan neyi sevdiğini bilmemek ve yolu yanlış çizmek. Hangi kaynaktan geldiğini suyun, hangi dağın üstünden döküldüğünü aydınlığın, bilmemek. Bilmemek yanlış kılar sevgiyi.
Züleyha ki Yûsuf’u sevdi. İbtida, neyi ve kimi sevdiğini bilmedi. Sonra aşkın kaynağını bildi, Yûsuf’u değil, Yûsuf’ta tecellâ eden nuru sevdiğini fark etti. Yûsuf önce aşkın kaynağını bildi sonra nurun Züleyha sûretinde tecellâ ettiğini fark etti. Biri sûretten nura yükselirken diğeri nurun sûrette tecellâ ettiğini idrak etti.
İşte bütün hikâye: Kim düştü kuyuya, Yûsuf mu, Yakub mu, Züleyha mı? Zindan kimin kader, Yûsuf’un mu, Yakub’un mu, yoksa Züleyha’nın mı? Yûsuf, Yakub ve Züleyha yok aslında. Hepsi bir, hepsi O bir, hepsi tek bir.
Her Yûsuf u Züleyha bir öncekinin hem aynı hem başkası. Bu da öyle. Ayna aynı, kitap farklı.

YÛSUF ile ZÜLEYHA
kalbin üzerinde titreyen hüzün

Nazan BEKİROĞLU


si-murg beye özel teşekkürlerimle

Kalbin üzerinde titreyen hüzün (1)

Yusuf'un kuyuya atıldığına şahit olan kurt anlatır:
Ben, diye başladı, garip bir adım var şu coğrafyada, şu tarihte, şu edebiyatta. Şaşılası bir bahtım var benim. Kimi adım zafer anlamına gelmekte. Mertlik benim, şan benim. Hani neredeyse şu mor yeleli arslanlar olmasa, taç benim, taht benim, erk benim. Özgürüm ben, özgürlüğüme bedel öderim....

Aile hayatım vardır, eşime sadık, çocuklarıma babayım. Terk etmem onları sağ kaldığım müddetce. Dağlar mekanımdır, adımın arkasında yatan efsaneler vardır. Görkemli başım görüntü bırakır kimi bayraklarda. Ne benzetmeler ne imgeler oluşur etrafımda. Hal böyleyken, ben de anlamam nedendir, dedim ya şaşılası bir bahtım var benim, bazen de kirlilikle özdesleşir şerefli ismim. Sanki ben aynı anda iki şeyim. Hain ben olurum. Yol kesici, parçalayan, kan emici. Arkadan saldıran, şerefsizce ve namert.e vuran. Çalarmışım, çırparmışım, soyarmışım; ben.

Ama şimdi öyle bir kara sürüldü ki anlıma, öyle bir iftira atıldı ki bana; temizlemesem, bu yüz karasıyla yaşamama imkan yok. Temizlemeye kalksam, gücüm yeter mi bilmem! Duydunuz işte, duyduk hep birlikte. Ne dedi Yusuf'un kardeşleri; Deriz ki Yusuf'u kurt yedi. Anlatacaklar şimdi herkese. Kerhesler böyle bilecek beni. Yakub da öyle bilecek... Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim. Yusuf'u ben nasıl yerim? Ben Yusuf'u nasıl yerim?

****
Yusuf'un Züleyha yanında büyümesi:
Yusuf bir güzel çocuk. Züleyha her kadın kadar çocuk. Züleyha, kendi içinde mevcut çocuğun masumluğuyla, kendisine köle olarak getirilen Yusuf'a hiç kıyamadı. Yusuf incinmesin, Yusuf üzülmesin. Aman Yusuf yorulmasın. Bir masal anlatayım Yusuf bak sana. Yusuf benim içimde de masallar uyuyor söz aramızda, hala. Bak Yusuf, sudan çıkan ışıklı bir düş arabası gibi doğuyor ay, işte tam şurada. Hadi sen de çölün öbür tarafında güneş nasıl doğar nasıl batar, anlat bana.

Yumma Yusuf gözlerini, dinle beni. Uyku mu esir aldı benim güzelimi. Haydi şu ırmakta ıslatalım saçlarınıö gözlerini. Canın mı acıdı, ver parmağını öpeyim de geçsin. Yusuf anlatsana, kuyunun karanlıklarında çok mu korktun? Kervanlar getirirken seni çölün bu tarafına çok mu yoruldun? Yusuf. Yusuf. Yusuf...

YÛSUF ile ZÜLEYHA
kalbin üzerinde titreyen hüzün

Nazan BEKİROĞLU

1 Eylül 2008 Pazartesi

Benimle ol..



Theresa Chan'ın hayatı ve
otobiyografisinden esinlenilmiştir.

Gerçekten var mı gerçek aşk, sevdiğim?
Tabii ki var, sımsıcaksa yüreğin.

Aşk ölmez, her ne kadar bedenler her türlü acıdan ölse de.
Aşk, sadece ne olduğunu bilmediğinde kaybolur.

9 Temmuz 1943'te Sago Lane'de doğmuşum.
Ailem beni seviyor ve benimle gurur duyuyordu.
Ama mutulukları uzun sürmedi.
Sağırlığıma neyin sebep olduğu hakkında fazla bir bilgi yoktu.

İşitmeyi yitirdim. Ve şimdi görmeyi de yitirmiş sayılırım.
Renklerin değiştiğini ve siyah noktalar görmeye başladım.
Ailem tedavi için beni hemen hastaneye götürmedi.
Her sabah doktorlar beni muayeneetmeye geldiklerinde
onlara, bir daha görebilecek miyim diye sorardım.

Kör oldum.
Sessiz ve karanlık bir hapiste yaşıyormuşum gibi geliyordu.
Hayatta olduğum sürece ve cennetin sevgisi tarafından
korunduğum sürece hiçbir şeyin fark etmediğini söylerdim kendime.

1960'ın sonlarında kendimi Amerika'da buldum.
O zamanlar ıngilizce konuşamıyordum.
Ve en önemli şeyler arasında bana konuşmayı öğretmek vardı.
Benim gibi hem sağır hem de kör olan birisi için tamamen
yeni bir dil öğrenmek birçok insana göre çok şaşırtıcı olsa gerek...


Benimle Ol - altyazı
Be with me (2005) - Singapore

Ortada bir niyet varsa,bir çözüm yolu da vardır.
Azim, dünyadaki en zor ve en cesaret kırıcı şeyleri yenebilir.






Haydi gel benimle ol - Sezen
Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
Kolay kolay taşınmayan doludizgin duygulardan
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var

Haydi gel benimle ol oturup yıldızlardan
Bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer
Gün olur erişirler ikimize

Uzanıp yüreğinin ateşiyle yeniden
Yıldızları tek tek yakacağım
Sarılıp güneşlere sevgimizle göklerden
Mavi mavi taçlar takacağım