İstanbul'un tarihi
surlarının hemen dibinde bulunan Panorama Müzesine Ekim ayı sonunda
gidebildik. Topkapı-Edirnekapı surlarının yakınında inşa edilen müzeye
ulaşım Habibler-Topkapı tramvayı ile çok rahat. Zaten son durakta
indiğinizde Topkapı parkının içinde bulunan müzeyi göreceksiniz.
Giriş
katta müze dükkanı ve birkaç açıklama bulunan panodan fazla bir şey
yok. Aşağıya indiğinizde, ilk katta duvarları süsleyen ve fethi anlatan
birçok resim ve yazı bulunmakta. Tavanı çok güzel bir şekilde yapmışlar.
2. resimde gördüğünüz gibi. Keşke bunları biraz daha rahat okunacak
şekilde yapsalardı. Bir de eşim birçok yerinde imla hataları fark etti.
Böyle bir yerde bu kadar dikkatsizliğin olması çok acı. Mesela resimler aşırı derecede büyütüldüğü için resim kalitesi net değildi. O kadar
uğraşılmış ve kalıcı bir şeyler yapılmak istenmiş.. biraz daha dikkat
edilseymiş keşke.
Bir merdivenden daha aşağıya indiğinizde uzun bir koridor ve koridorun sağ ve sol duvarlarında yine farklı açıklamalar bulunmakta. Ayrıca aşağıdaki maket yer almakta. Hollanda'da bulunan Panorama Mesdag müzesine gitmiştim uzun yıllar önce. 1881 yılında yapımı tamamlanan resim dünyada ilk panoramik resimlerden bir tanesidir. Az çok nasıl bir şey olacağını tahmin etsem bile ilk 1453 ile karşılaştığımda çok tuhaf bir ruh haline büründüm. Koridorun sonunda 10 basamak kadar yukarı çıktığınızda tarihe yolculuğunuz başlıyor. Ilk etrafıma baktığımda başım dönmüştü. Hatta Vikipedia'dan şöyle bir alıntı yapayım:
İzleyici, müzedeki bu platforma çıktığında 10 saniye kadar sürecek bir şok yaşayabilir. Müzedeki panoramik resme ilk defa bakan kişi, optik
alışkanlıkları nedeniyle eserin gerçek boyutlarını kavrayamayacaktır.
Bu durum, resmin boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç
ve bitiş gibi dayanak noktalarının bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
Kalabalık olmadığından rahat rahat resmi inceleyebildik. Rum ateşini. Fatih'in işaret ettiği surları, kenarları süsleyen topları. Türk bayrağının surlara dikilmesini... Yalnız, resimde birçok yüz birbirine benzemekteydi, sanki aynı kalıptan çıkmış gibi. Neyse vardır elbet bir bildikleri :))
Eğer imkanınız varsa, kesinlikle gidin, görün ve gezin. Giriş ücreti 5 TL, öğrenciye 3 TL. Biz çok zevkli dakikalar geçirdik. Ha bir de sürekli yüksek seste çalan Mehter Marşı rahatsız edici (ki çok sevdiğim halde) uzun süre dinleyince dellendiriyor insanı biraz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder